Eleştiri

Siktir git uyu

Siktir git uyu

Duyabiliyor musunuz ?
Hayal etmek zor olmasa gerek . Sessiz bir gecenin çığlıklarında esen bir rüzgarın etkisinden kurtulmaya çalışan,hayat ağacında tutunan yaprağın var olma arzusunu ?
Bizler var olduğunu sandığımız bu yaşamın en küçük yapı taneciklerini oluşturmakla sorumluyken,aslında var olmanın bir yokluktan ibaret olduğu gerçeğini neden her defasında sorgulamaktan kendimizi alıkoyuyoruz .
Büyük bir tablonun içerisinde var olan kişilik yansıması resimlerimizin bizlere sunabileceği kişilik alışverişi deneyimlerimiz bizlere nasıl bir yaşam tarzı sunabilir ki ?
Bizlerin her hangi bir ırkı,dini,dili veya rengi yok .
Peki öyleyse neden her defasında kafamızı bir tarafa çevirdiğimizde görmeyi istediklerimizden çok görmemeyi istediğimiz düşüncelerin altında eziliyoruz ki ?
Bu var oluşun sebebi veya nedeninin altında yatan asıl gerçeğin  döngüsünden uzaklaştırıldıkça,olmak istediğimiz yer ve zaman olgusunu kafamızda bir ütopyanın oluşumuna mı sebep olur ?
İnsanlık ucuz iş makinelerinde üretilmeye çalışan bir kıyafetten veya kutsal bir rahibin akşam yemeğinde ki bir duasından mı ibaret ?
Hayat yağmurlu bir günde bulutların arasında,su taneciklerinin gölgesinde yeşermeye çalışan bir ağacın güneşe ulaşmak için çabaladığı ve güneşinde ona ulaşmak için gösterdiği bir yaşam savaşının ahlaki bir yaşam kibrimi ?
Cevabınız ?
+ Siktir git uyu…




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir