Genel

Öğleden kalan

Öğleden kalan

Korku, sınırlarının nerede başladığını bilmediğimiz topraklarda doğar. Ve korku sonunun nerede bittiğini bilmediğimiz bir zamanda biter. Aynı vagonlarda seyahat eden insanlar da bir süre sonra iner. İner ve karşılaştığı her ruhtan kesişmediği hayatların hesabını sorar. Yaşanılması muhtemel güzel her beş dakikanın üzerine beş asırlık azap koyar. Daha sonra kendini durduracak ara verecek bir eylem yapmayı düşünerek bira içmeye gider. Aldığı her bir yudumda yüz yıllık kafa yaşar. Ve bir süre sonra aslında bu duraksamanın çok gereksiz olduğunu düşünür. Her duraksamanın ve her molanın zamanın bir parçası olduğunu bile bile. Ne var ki bu düşüncelerin ardından tekrardan başlamak gerektiği de içine doğmuştur. Ama korkunun sınırlarına ulaşıp ulaşmadığını gösteren bir işaret halen yolun etrafında yoktur. Belki de bu sırrını başlayacağı yolda karşılacağı bir ruh söyleyecektir ona. Paniğin kalbinde yarattığı çarpıntıyı karşılaştığı ruh daha da artıracak fakat paniği huzura çevirecektir. Bu düşüncelerle trenden inip hayatında bazı şeyleri rayına oturtmaya karar verdi. Oysa ki evden çıktığında bile ocağın altını açık unutup unutmadığını merak ediyordu. Ya da ocağın altından daha önemli olan muhabbet kuşu poppy'nin yemini verip vermediği idi. Zira o gittiği her yeri evi yapabildir ama bir kuşun canını kaybetmesine mani olmak, kendi halkı tarafından kahraman edilmekten bile daha elzemdi.

Ama o kafasındaki bu düşüncelerden ürktü ve hepsini klozete kustu.




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir