Mutluluğun Katilleri

Anlamanız ve anlayışınız için tekrar anlatıyorum ben anlatırken güzelce dinlemiyorsunuz. Çünkü konuşma süresi 10 saniye hakkım var sizle konuşurken herşeyi 10 saniyede açıklamamı bekleniyor ve sizde o 10 saniyede artık ne anlarsanız. Her işe anında koşmamı istiyorsunuz. Yapmam gereken dağ gibi liste hiç azalmıyor. Kendi vaktimden, kendimi geliştirdiğim süreden feraget etmeme rağmen mutlu da olmuyorsunuz. Geldiğinden beridir beleş amele bulmanın sevinci ile ona koş hakkı buna koş hakkı koşturmaya çalışıyorum. Karşılığında üç kuruş harçlık denecek rakamla beni hizaya çekmeye, aşağılamaya çalışıyorsunuz. Ben bir aydır kendi işlerimi takip edemiyorum, kendimi geliştirmem için daha iyisi olmam için destekte olmuyorsunuz. Bir gün "Senin neye ihtiyacın var?" "Nasılsın?" Ne muhabbet var ne sevgi. Ben arkadaş ortamında herkesin dersini anlattığı herşeyini paylaştığı biriyken, sizle tek kelime dertleşemiyorum. Her gün bir teviye aşağılamanıza maruz kalıyorum. Sizin muhabbet anlayışınız karşıdaki ezmekten, küçümsemekten geliyor. Siz hiç bir zaman gerçekten mutlu olmazsınız bu yaşayışla. Öyle bir dünya ki benim bildiğim insan paylaştıkça mutlu olur ama tam tersi cimrilik, bencillik dolu fikirleriniz. Bu yazdıklarımı doğru bulmayabilirsiniz. Saygı duyarım.
Sizin için bu devran böyle dönüyor diye benim için de böyle dönecek diye birşey yok. Sizin hayatlarınız yozlaştı diye benim hayatımı da yozlaştıramazsınız. Benim gülen suratımı elimden alamazsınız. Ben mutlu olduğum şeyi, kendimi geliştirdiğim işi yapacağım. Ve gerçekten gülüp mutlu olacağım.