Gündüzleri görmek istemediğin biri ile geceleri rüyanda konuşmak çok saçma. Gündüz kendine hakim olmaya çalışırken geceleri bilinçaltının olayı tamamen ele geçirmesi çok saçma. Yaşanabilecek ya da söylenebilecek o kadar şey varken bunun savaşını rüyalarında vermek ne acı. Yavaş yavaş azalacak belki ama bitmesi çok zaman alacak ve çok can sıkacak belli. Bazen gitmek istesen de gidemezsin işte. Yaşanılacak güzel günler vardı dersin kendine. Sana ne yapmış olursa olsun. Sana yalan söylemiş, değersiz hissettirmiş, seni kaybedeceğini bile bile arkandan iş çevirmiş, senden alacağı bir şey kalmamış, ilgiye koşmayı sevmiş, ilgi görmeyi sevmiş, senin ilgin ve sevginin kendisine ağır geldiğini ve kaldıramayacağını düşünmüş, senin yanında olmak isteyişini kendisine baskı gibi görmüş, senden korktuğunu ya da çekindiğini düşünmüş, senin gururunu ya da karakterini artık bir yerde önemsememiş, sana zarar verme derecesinde davranışlarda bulunmuş, seni el altında tutarak hayatına devam etmeye çalışmış, senin kendisi için eriyip bittiğini görmemiş, senin limanın olmak yerine her gemiye açık olmak istemiş vs vs birini varlığın ile rahatsız etmeye devam etmek gereksizmiş. Zaten kaçacakmış senden anladın mı? Zaten gidecekmiş yani. Senin için değer kavramı farklıymış ve onun için bambaşka. Ha suçlama onu ya da eleştirme. Belki çabaladı, belki seni kaybetmek istemedi ama hayatında da sana bağlı olmak istemedi. Ona sadece sana yaşattıkları ve kendini açacak kadar güvendiği için teşekkür et. O hayatını bu şekilde yaşamayı seçmiş. Kendine kız, neden biliyor musun? Çünkü; sen ne olursa olsun buna izin verdin. Sen bu süreci zorladın. Kırıldın belki ama peşinden koştun. Boşver artık hesaplaşmaları ve rahat uyumayı dile. Sen, senin için doğru olanı yaptın, içinden geldiği gibi yaşadın her şeyi. En iyi anında da en kötü anında da sen vardın yanında. Hatta son gün bile sen onun için bir şeyler yaptın. Peki, bundan sonra ne olacak deme kendi kendine. O bir daha kendisine senin gibi bakan birini bulamayacak. Senin gibi dokunan, senin gibi gülen, senin gibi üzerine titreyen hatta onun için çabalayan, senin gibi yakın hissedeceği, senin gibi ilgi ve sevgi gösteren birini bulamayacak. O da bunun farkında belki ama işte durum ortada dostum. Sen onunla bir başka yaşardın belki ama onsuz da yaşarsın merak etme. Ah etme, kızma artık ya da kurgulama kafanda. Her hikayenin iyi ya da kötü bir sonu vardır ve sen tek başına iyi bir son yazamadın. Su akar yolunu bulur. Sen kırgınlığını ve onsuzluğu yaşa, hissederek yaşa. Varsın, o sana koşmasın ya da elini tutmasın. Sen bununla baş edebilecek güce sahipsin. Artık o nereye ait hissediyorsa oraya koşsun. Karşısına çıkıp kafasını da bulandırma. Belki bu halde olmanızın sebebi başka birilerinin onun kafasını bulandırmasıdır, bilemezsin. Sen elinden geleni onun için yapmıştın ve bundan sonra da yapmaya devam et. Ondan uzak dur ki senden daha rahat vazgeçsin. Gözü görmeyince gönlü alışır sensizliğe. Hatta belki senin boşluğunu doldurabişecek birileri bile vardır. Döner mi bilmem ama döndüğünde sen eskisi gibi olur musun? İşte, o bunların hepsini göze aldı ve gitmeyi seçti. Sebeplerin önemi yok dostum. Savaşmak bir seçenektir ve sen bu seçeneği elinden geldiğince onun için değerlendirdin. Savaşmak için cesareti olmayan birini savaşçı yapamazsın. Gitmek için cesareti olan birini de geri çevirmek için uğraşma. Kendinle konuşmalarına son ver. Hayat akıp gidiyor ve hissederek yaşamaya devam et. Bu süreçte herkes kendisine yakıştırdığı gibi davrandı. Elbet, vicdan rahat durmayacaktır ve her ikinize de elinden geldiğince bu hesabı yaptıracaktır. Yastığına sarıl, yatağınla düşman olma ve onunla barış. Anılarınla barış. Boşver, kim nasıl yaşamak isterse öyle yaşar hayatta. Sen yoluna bak, doğruluğundan şaşma. Bu süreçte öğrendiklerini unutma yeter. Her süreç bir tecrübedir. Ee tecrübenin iyisi kötüsü olmaz. Karamsar olmaya da gerek yok. Suyu bulandırma artık. Nefes alabildiğin sürece hayata dair umut var demektir. Eyvallah dostum.
