Genel

kendimle konuşmalar

kendimle konuşmalar

bir gece sabah karşı sokak lambasının içeriye loşluk kattığı bir salondan sesleniyorum kendime. çokça dolmuş belki biraz hüzünlü ama mutsuz değilim. yaşadıklarım ve yaşayacak olduklarım her zaman benim için unutulmaz olacak. sadece bazen sinirli veyahut farkında olarak verdiğim kararları uygulamak zorunda oluşumu kınıyorum. bazen belki de çok saçma geliyor çevremdekilere. evet, yaşadığımız için çabalamak zorundayız ama işte yoruluyorum ya. arkadaşlarımdan, kendimden ne bileyim her şeyden. belirsizlik beni yoruyor. ne için çabaladığımı unuttuğum anlar oluyor bazen. hatta çabalamanın sonunda yalnız başınalığımı fark ettiğim o an "boşver ya" diyesim geliyor kendime. bir yere, bir şeye ya da bir kişiye ait olma isteğinin çok üstünde olan bir durum bu. çokça paylaşım, çokça anı biriken. yani isteklerim fazlaca değil aslında ama işte bazen hayat arzularımızı ve beklentilerimizi yeterince karşılamıyor. ben olsun istedikçe ne bileyim çabaladıkça yerimde sayıyormuşum gibi geliyor. bana atıldığı söylenilen adımları göremiyorum. belki de çokça iyimserim ya da takıntılı. işte kıyamadığım insanlar bana kıydıkça yalnızlaşıyorum. kendimde bir ses, bir ışık arıyorum. bunalımdan çok çok öte bir durum aslında. neyse çokça konuşasım var ama işte ne önemi var ki. yaşanması mümkünken yaşanamayan her şeye kırgınım ben…




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir