Edebiyat, Eleştiri

Sen Kimsin?

Sen Kimsin?

Merhaba:)
Bugün size bu soruyu yönelticem: "Sen kimsin".
Hepimiz insan eleştiriyoruz, dilimizin hiç ayarı yok ki, bazen sinsi bir yılan, bazen pusuda bekleyen avcı gibi, bazen kıvrak bir tazı. Saçma!
Sen o değilsin ki eleştirebilesin, sen onun yaşadıklarını yaşamadın veya onun yaşamadıklarını yaşadın. Sen bu durumda onu nasıl hangi hakla eleştirebilesin. Insan en çok bilmediğinin düşmanı değil miydi? Hangi ara bu durum için çürüttük?
Sen akşam, sabah belki günün birçok saatinde yılın birçok ayında babasından, akrabasından dayak yemiş çocuğu eleştirdin. "Bu serseri dedin,güvenilmez,tehlikeli"
Sen annesi başını hiç okşamamış çocuğa "yabani" dedin.
Sen hayalleri üç kuruşa satılan kız ve erkek çocuklarına "onların kaderi" dedin.
Sen kardeşim "24 yaşındaki kadına oğlumu büyütürsen seni ona alayım" dedin.
Sen sokak çocuğuna "aç dedin, başını çevirdin, yetmedi o çocuğa onunla arkadaş olunmaz" dedin.
Sen okutmadığın kız çocuğu açlıktan ölebilecekken ileride farklı çözüm yollarına başvurabileceğini mi düşünemedin?
Peki sen o çocuk el kapısında dayak yiyebilecekken onu nasil bıraktın?
Sen kardeşim hiç hissettin mi farklı duygular, hiç sevdin mi sevildin mi? yoksa aynı yollardan geçtin mi? Kardeşim senin sorunun ne? Anlat, anla, duy, dinle, bazen sus, bildiklerini unut ve onu dinle, her insan anlatır. Kimi konuşur, kimi susar veya kimi psikolojik rahatsızlık yaşar, kimi de ölür. Anlamadığın herkes biraz ölür. Sus da dinle…




1 Yorum

  • Eylemleri veya sözleri eleştirmek yerine kişileri eleştirdiğimiz sürece bu yazı geçerliliğini kaybetmeyecek. Eleştiriyi sadece özneye yöneltmek kendiyle barışık olmayan insanların içlerinde yaşadıkları savaşa başkalarını da davet etmek istemesinden fazlası değil.

    5 yıl önce
  • Bi yoruma ne dersin ?

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir