Birden patlar sokak ışıkları sebepsiz
Bulamamaktan korkanlar karanliktadir.
Bir sevdayadir goz yumuslari
Ayın yalnızlığı kazanandır
Yenilgiler vardır bedeninde , kavrayamadığın yol ayrımları gidişlere gebedir gecesinde gündüzünde. Bekleyişten bir haber geçen ömürler ,bir ağaca yaslamışlardır sırtını. Gecenin bilmem kaçında hangi doğrunun neresinde olacağına karar verememişler hatrına döner dünya . Bir şans daha verir lacivert gece , altında oynaşan beyaz sarı kediler aşkına .
Işığını saklayan bir kaplumbağaya kulube yapmıştık o gece. Demir tel örgülerin hemen yanında bir aldanıştaki umutlara benzeyen nota tanelerinin hemen ardından. Kalkıp silkeleseydi üstünü yarım kalmazdı yakarışları . Bir isaret gondermezdi kendinden olmayanlara . Bir ses beklemezdi uzaklardan . Bir damlaya okyanuslar feda etmezdi.
Yalnızlıklar katında dostlarındır sana kapı önünde selam veren . Iceri buyur edende onlardır alaşağı edende . Dikenli yollarıda onunla geçersin ,kayalıkların arkasındaki gölede onlarla varırsın. Bir vuslata göz kırpışlarında anlarsın yarım ayı.
Kapı diplerindeki toz tanecikleri kadar değerlidir yaşamın bir yudumu. Bakıp bakıp kendine ağlayanların ülkesidir gece. Yaşamı toz pembe yapan aldanışlardır.
Birden çok kelime anlatır mı dersin içini ? Hangi çığlığına ambulanslar yetişti ? Hangi pervane delebildi dersin gökyüzünü ? Yaşlanan çam ağacı yuva olmadı mı bir yalnızlığa?
- Anlatamiyorsun işte kuşların ötüş saatlerini , buğday tarlasındaki topal çocuğun uçurtma uçurmasını.
9 Yorum
2. Anlatamıyorsun işte içinde kopan fırtınaları. En büyük aldatmanın kendine olanı olduğunu. Ruhun or*spu olmuşken tekdüze yaşayamadığını. Herkese iyilik edipte kendine bir fahişe gibi davrandığını.
Bir care ararken; çözüm ,intihar mektubunda seni sorumlu tutuyor . Bütün olanlar parçaları bulmak için galiba
3. Ya da anlatmaya çalıştığında bi düğüm olur boğazında kelimeler, yutkunmak bile zor.. “Sana sonra mesajda söylerim” dersin aklından geçenleri gitmek zorunda olduğunu “benden sonra küsme kimseye” diyemezsin çünkü o kadar ağır gelir ki “benden sonra” lafı altında ezilirsin… Yazarım sana https://youtu.be/GPgFxflhAco
Hic unutulmicak satırlar hep göçebe yaşayacaklardır. Biz yine beceremeyip yine yeniden o başladığımız yere dönecez .
4. Güler misin ağlar mısın kendi içine? Kendini yakmak kadar zor mudur o kuyuda oturmak? Peki ya ay ona nasıl sırtını dönebilirsin? Soğuk bir gecede, ona tepeden bakan sokak lambalarının altında yürürken hayatının en zor kararlarından birini veren adamın anlatamadıkları kadar gerçektir bu yalnızlık. Artık aya bile sırtını dönüp yalnızlık uçurumuna kendini atmıştır belkide… Anlatamıyorum işte!!!
Anlatamamamak ,yaşamaktan hemen sonra finali goren bisikletci
ne denli ılık yağmurlarla uyanıyoruz kimi, zamanı ve mekanı geri saran düşlerimizden. yeniden çocukmuşuz, yeniden bütün boşluklarımızı doldurmuşuz. baharmışız yeniden. hayat törpülememiş bizi, mazur ve masummuşuz. yazdıklarımızın altına tarih atacak yüreklilikte çökmüşüz, gelecek yıl aynı günden umutluymuşuz.
hayat, uzun bi’ yolculuk
götür beni bilmediğim bi’ yerlere
her yer talan, yıkım, bilmem yarın
niye?
Bilinmezliklerin güzelliği sarar baska dunyalar. Etten ,beton mikserlerinden kurtulusumuz anca ölümün beyazi olur
Yarı açık bilinç, şuursuz duyarga ve etrafa saçtığınız renk körü bilyeleriniz..birbirinize sürtünme mevsiminde yarışı en önde götürdüğünüzde bir şeyi unuttunuz.
nefes alıp vermekten muaf geçen günler. Rafa kaldırdım bir defa daha kırıklıkları.Beyaz güzel renk,kırmızı ve mavi karışımı gibi.