Nasılsın güneş küpeli, ay bakışlı küçük kadın? Sahiden unuttun mu geçmişini? Dindi mi suçlu göz yaşları? Sahi söyle bana bu neyin sızısı şu sonsuz mavi göğe inat?
Yaratıcıya seslendiğin mor geceler bitmemiştir umarım. Sen de biliyorsun denedin bir süre ama yapamadın onsuz. Beyaz ellerin boş kalamıyor nereye koyacağını bilemiyorsun. Bak bu gök senin uzan ve kaybet orada kendini. Olmuyor deme yetişeceksin bir gün. Ve ay yapacak sana annelik. Çiçek kalbin orada kavuşacak has bahçesine. Zaman nedir sen iyi bilirsin. Senin topraklarının dünyasında değilsin. Ondan bu yerini yadırgayış. Az daha sabır çiçeğim, sonrası kendi mevsimin.
[zombify_post]
4 Yorum
Ne zaman dinecek ellerinin titreyişi? Küçük beyaz ellerini cebinde saklamaktan ne zaman vazgeçeceksin? Söyle bana kalp ritmin ne zaman düzelecek ya da ani nefessiz kalışların? Sonunda mutluluk bulutlarına erişebilecek misin? Koşacaksın, umursamazca koşacaksın ışığa doğru. Dinecek elbet sızıların, yeryüzü ile gökyüzü bir olduğunda…
Mevsimler asla gelmez aramakla,
Azimdir yegane silahın.
Hangi şeytan var ki dünyada,
İnsan denenden korkmasın.
her cümleyi diğerine bi saç teliyle bağlamışsın, hani kimisi hazırlık cümlesi olup vurgusu az olur. Öyle bi durum yok.
Bu arada Çay Arası’na hoşgeldin 🙂