Eleştiri

Kucaklayın

Kucaklayın

Resim yok, kalp var…

"Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen…" der Nazım Hikmet. Onca yıl bizle birlikte ölmekten, yaşamaktan, sevmekten ya da acı çekmekten geri kalmayan kadınlarımız. Bazen yüzüstü bıraktığımız, oyunlar oynadığımız, eğlendiğimiz ya da onları kandırdığımız. Belki de sevdiğimiz, sevdamız, güler yüzümüz ya da uğruna özlemler aştığımız. Kalplerimizi sıkıştıranlar. Bizi seven, duygu dediğimiz şeyi bizlere hissettiren. Onlar olmasa napardık. Sürekli gülebilir miydik mesela. Ya da sevebilir miydik bir oyuncak ayıyı. Ya da bekler miydik saatlerce soğuklarda. Uyuyamaz olur muyduk mesela geceleri. Onlar olmasa biz, biz olur muyduk mesela. Sevmeyi öğrenebilir miydik sizce? Ya da kendimizi değiştirmek için adım atar mıydık mesela? Yok beee. Sizler olmasanız biz bu işi yürütemezdik. Neşet Baba ne der: Kadınlar insandır, bizler insanoğlu. Ben sizsiz olan bir dünyanın bir parçası olamazdım belki de. Ama siz bizsiz bir dünyada ölümlerden, tecavüzlerden ya da tacizlerden uzak bir şekilde yaşayabilirsiniz. Sizlere son sözüm bizler değerinizi bilemeyebiliriz ama siz bilin ve bizi kucaklayın. Zor da olsa.




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir