Edebiyat, Eleştiri

İnsan İnsanın Aynası Olmalı

İnsan İnsanın Aynası Olmalı

Değişen durumlar var kendi hayatımda. Örneğin bir ortamda önceden çok sevilen bir isimdim, herkese gülümseyen, herkesin halini hatrını soran ve o insanları incitmeyen bir yanım vardı. Sonra insanlar yormaya başladı,  ben sessiz kaldım, insanlar yordu o insanları değiştirdim. Sonra gide gide bir yol alamadım yine aynı tas aynı hamam anlayacağınız. Bu seferki duvar mecburî katlanılası idi. Ben yine insanlara hal, hatır soran, onları ekstra incitmeyen, onlarla alınacak tüm ortak kararlarda onlara da bana da eşit katılım hakkı sağlayan ama jest ve mimiklerini gülmek dışında senden haz etmiyorum demek için de kullanan bir ben var artık. Şeffaf olmak güzel ama insanların sevilmemek pek hoşuna gitmiyor sanırım. Sizin ona duymadığınız saygı ve sevgiye karşılık sorunu siz de bulup, sizi burnu büyük olarak değerlendirebilirler. Hayatta en önem verdiğim olgu samimiyettir. Samimiyetsizlik, bir kibir, bir hırs, bir haset sezdiğim an kendi varlığımı ortaya koyamıyorum. Arkadaşımın sözü ile devam etmek istiyorum. "Hissetmediğim hiç bir duyguyu, yansıtamam ". Ben bireyleri bütün olarak değerlendiririm evet ama benim nazarımda bireyin kendisine değer atfeden belli ağırlık taşları vardır. Bu taşların ağırlığı benim için çok hassas. Terazimin dengesi yıpranmışlıktan ve yorgunluktan bir hayli hassastır. Bir bireyde cimrilik ve iyilik, kıskançlık ve iyi niyet, kötülük ve insaniyet bunların her biri mevcut lakin birey her ortamda olumsuz olarak değerlendirdiğimiz olgularla davranışlarını sergiliyor ve yaşı gereği oturmuş kişiliğinde (bu noktada büyük dikkat edilmeli çünkü belli bir yaştan sonra bireyde bir olumsuzluk gözünüze çarptı ise bilin ki o kalıcıdır) daimidir. Bu mükemmeliyetçilik değil.  Örneklendirmek gerekirse 22 yaşında bir birey arkadaşına " sen neden böyle güzel şeyler giymiyorsun" dememeli.

20li ve 30lu veya yaşını ciddi oranda almış eğitimli her birey sesinin tonlamasını konuşmanın içeriğine göre ayarlamalı. Kinayeli, alay eder bir durum olarak algılanmamalı kullandığımız ses tonlarımız.

Bir birey kendi  bireyselliğini düşündüğü gibi karşıdakinin de bir birey olduğunu ve kendine özgü olduğunu unutmamalıdır.

Hiç bir birey karşısındakinin kararlarına müdahale hakkına sahip olmadığı gibi bunu ifade ederken ki hal ve tavrı da eleştirel olmaktan öte olmalıdır.

Bir insanda hiçbir zaman zıt duygu ve düşünce özelliklerinin bulunabileceğine de inanmadım. Yani kıskanç, dedikoducu, meraklı bir bireyin bana bütünüyle iyi bir insan olarak gelmesi veya onu yüzde yüz olumlu olarak değerlendirmem veya onu parçalarını birbirinden ayırarak değerlendirmem ve objektif yaklaşmam güçtür.

Şu söz çok doğru "Dışarıdan beni görenler çok sert, kibirli olduğumu söylerler, unutmayın ki ben de insanlara göre uyum gösteriyorum, ". (Bu, sözün aklımda kalan yorumu dostlar).  Velhasıl o her ortamda sevilen ben artık sevilmiyorum, nedeni ise sivri dilli oluşum, içinde herhangi bir olayı tutmamam, jest ve mimiklerimle rol yapmamam, yani maske takmamam. İnanın içim çok rahat. İnsan insanın aynası olmalıdır dostlar Mevlana'nın güzel bir sözüdür.




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir