Ademoğlu’na
Kuş ölür sen uçuşunu hatırla…
Kuş ölür sen uçuşunu hatırla…
Yaşayamadığımı yazma çabasıyla aralandı gecenin karası, Adımların arsız hıçkırıklarla ritim kavgası Dinliyorum, Eksilen damlaları, sarhoşun nidalarını, komşu kavgalarını… Dinliyorum benden olmayan her…
Yine karanlıklara çekilince dürttü düşünceler. Çocukluğumun yasını tuttum Ona yaktım sigaramı Hatrıma geldikçe kırgınlıklarım Ne çabuk iyileşirmişim dedim. Yiyemediğim çikolatanın yası sokaklarda…
Rengarenk sevişmeler doğurur aşkı hasreti mutluluğu ve ölümü.
Maviler benim evim.
En ağır kokuların,korkuların içinde debelenip batan, Başı, sonu kopuk cümleler belki birşeyler dökülüyor. Sükunet… Bahsi bile büyük özlem mesafesi, Ölüm sonrası eşikte…
Suyun bulanıklığıydı bıktıran
bize öğretilen ekvator ; dünyanın gözüne çekilmiş mildir. Bi İngilizin azimutunda Filistinli , dünyayı delip geçecek bir asteroit. ve kara kutularda yedi…
Gelişme Oranı...
Bu süreçte gözünüze ilişen hataları iletisim@cayarasi.com adresine mail atarak ya da yorum yaparak bildirebilirsiniz. Şimdi neler eklendi/eklenecek gelin onlara bakalım.