Genel

Carpe Diem!

Carpe Diem!

Hepimiz arıyoruz onu: huzur. Bazen sesler arasında bazen sessizlik rüyasıyla. Aklımızı fikrimizi hatta ömrümüzü heba ettiğimiz şeyin adı bu. Daha iyi yaşayabilmek için bütün bir yaşamı heder etmek, en uzun planlamaları bulup onların peşine sürüklenmek. Terfi derdi, TOKİ kirası, emeklilik ikramiyesi hesaplaması… Kısacası yaşamamak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

Bundan yıllar evvel sessizliğin benim huzurum olduğunu düşünürdüm. Küçük bir bahçemiz var. Her fırsatta motora atladığım gibi soluğu orada alıyordum. Uzun yaz gecelerini gökyüzünü izleyerek sonsuz bir sessizlik içerisinde bitirmenin verdiği hazzı hiçbir yerde bulamıyordum. Sonra dünyada yalnız yaşamadığımı fark ettim. O halde ses olmalıydı. İnsan dediğin sessiz olmaz. Birden kafama dank etti ki meğer huzur sessizlikte değilmiş, meğer huzursuzluk çatlak seslerdeymiş. Sonra huzurun sesini aramaya koyuldum. Bir iki denemeden sonra akışına bırakmaya karar verdim çünkü o ses sadece nasip olacak insana. Fakat derler ya cehalet mutluluktur diye. Şimdi ilk başta bulduğum o huzur ne seste ne de sessizlikte bulamıyorum.

Peki bu sesleri ya da sessizliği unutmak için ne yapmak gerek diye sorarsan ancak şöyle bir cevap verebilirim: Carpe diem, Latin Edebiyatının ünlü ozanı Horatius’un bir dizesinde geçen (Od’lar I, xi?) gününü gün et, zamanın tadını çıkar, günü yakala, anı yaşa veya günü yaşa gibi anlamlardaki özdeyişi hayata tatbik etmeli. Sesin yanda sessizliğin nerden geldiği önemli değil, o an seni mutlu edebilen bir şey varsa aramak da beyhude değil mi?

O halde huzur için bir tek düşünce gerekli: Carpe Diem!!!




1 Yorum

  • Fazla sessizlik huzursuz ettiği gibi kimisini fazla huzurlu olmakta huzursuz eder çünkü kastettiğin gibi huzuru sessizlikte ya da başka bişey de arıyordur.

    Bir de huzurun doruk noktası ve huzursuzluğun başladığı nokta var. Tüm huzursuzluğun, fırtananın, çalışmanın yerini derin bir rahatlamaya bıraktığı o doruk noktadaki huzur var. Bir de o anların geçişiyle huzursuzluğun başladığı anlar.

    Huzur da mutluluk gibi dönektir. Sürekli devirdaimle çalışan su pompası gibi bir huzur pompalar bir mutluluk pompalar. Tam mutluyum, tam huzura erdim dersin. Neyse…
    Amma carpe diem fikrine katılıyorum hatta carpe diem yalnız kalmamalı. Carpe Diem + ‘Sikt*r Et’ de buna eklenmeli.

    4 yıl önce
  • Bi yoruma ne dersin ?

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir