Eleştiri

Atar

Atar

Beynini kiraya vermiş insanlar var
aciz ama aynı zamanda kurtarılamaz..

//

Canımı sıkan her duruma verecek eyvallahım var. Sonuçta hayatta herşey mükemmel olacak diye bir şey yok ama benim rahatsız olduğum bir yerde kimse de istirahat edemez.

//

Kendimle ilgili bir durumda şu ki çözümü basit ve/veya çözüme giden doğru yolun hastasıyım. İsmimim karakterimde bi etkisi de olabilir bu ya da dedemden aldığım bir huy. Hataya meyil bırakmamakla dolayısıyla biraz mükemmilliyetçi biri olduğum söylenebilir.

//

Eline kağıdı kalemi alan günah listemi çıkartma peşinde. Adını bile zikretmeyeceğim ergenlikte bir suç bu. Yazacağı günahları kıskançlık derecesinde listesine eklerken donunu karnına kadar çekip bugün kimin güdümünde hangi aptallığı yaptığını farkeder mi yazarımız?

//

Bugünümü en iyi yaşamaya çalışsam da geçmişini kundakladıklarıma gelecekte rastlamak istemiyorum. Lanet duygularımı saklamaya uğraşmıyorum, yüzümü ekşiteceğimi biliyorum. Geçmişimde kalsınlar orda yanan bir evdeki sandıkta.. Bugünümü çalmasınlar.

//

Hayata full versiyon geliyorsun ama senin characterin cracklenmiş.




3 Yorum

  • “benim rahatsız olduğum bir yerde kimse de istirahat edemez”
    Bu aslında gayet normal, olağan bir tepki. Ama bir süre sonra artık bazı insanların hali hazırda istirahat edemeyen hatta buna yanaşmayı bile düşünmeyen ruh hastaları olduğunu farkediyorsun. O yüzden onları oldukları yerde bırakıp devam etmen gereken yolculuğuna yöneliyorsun bir süre sonra. Bizim Veli “entrikasız yapamıyom” derdi. Veli’nin bunu derken neyi kastettiğini onu tanıdığım için biliyorum. Kötü bir anlamı yok bunun. Rölantide bir hayatı sevmiyor o hepsi bu. Ama bunu yaparken kimseye de zarar vermiyor. Başka insanlarda da karşılığı var bu entrikasız yaşayamama durumunun. O insanlar bir türlü barışamamış ama kendileriyle. O yüzden savaşı başka cephelere de taşıyorlar sürekli. Rahatsız ibnenin evlatları. Yok yani adama/kadına anlatamıyorsun aslında bunun gereksiz olduğunu. Anlamıyor. O yüzden siktir et dostum. Sen bunu yapabilecek kalibrede bir insansın, biliyorum. Sen benim gibi bir stationary traveller değil baya baya Seyyahsın. Ben bunu gözlerimi kapayıp yapmayı seviyorum. Sen ise götünde kurt varmışcasına ilerleyen bir insansın. İyi ki öylesin.

    4 yıl önce
  • varsayılan avatar

    Hayat bi ummansa paçaları yeni sıvadığım kanısı bende bi türlü geçmek bilmiyor. Rahatsız olduğun her şeyi yaşadığını düşünüp daha da canım yanmaz kanısına her vardığımda bi farklı çeşitini daha yaşıyorum rahatsız olmanın. İlla ki sinir uçlarıma baskı yapan bi olayın daha içerisinde ,kendimi o kadar sistemli bi şekilde ilerlerken görüyorum ki… Bahsettiğin tabir ( seyyahlık) doru ancak şunu söylemek istiyorum . Çok can yakıcı ve yine dediğin gibi olayın bizzat içindeyim . Hakem veya teknik direktör değil de ayağına sert bi şekilde tekme yiyen futbolcu misalisin. Ve hayat bana hep o acıyla sprey sıkıp devam et dedi. Şu aralar çok canım yanıyor yine .

    4 yıl önce
  • “canım acıyor be Tanrım, elimde kaç şişe şarap eskidi” dizelerini seslendiren Zeus Kabadayı gibi çaresiz kalırsın bazen. Etrafın “içince geçiyor mu?” der. Sen geçmediğini, geçmediği için içtiğini anlatmaktan yorgun bitmiş Halil Sezai tiplemesiyle “acıyı alıyor” dersin. Nitekim gerçek şu ki o an bile acı devam eder be dostum. Elinde şarap ya da şalgam şişesini taşıyan adam/kadın için değişen tek şey onların tadıdır. Acı hep aynı, hep baki.

    4 yıl önce
  • Bi yoruma ne dersin ?

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir