Edebiyat, Şiir

Sükût-u Hayal

Sükût-u Hayal

Ne istediğimi sormadın, hayallerimi, gökyüzümü, avuçlarımdaki güneşi sormadın.
Karanlığa sen gömmedin bense batmayı istemezdim lakin girdik işte.
Sen uzaktan seyrederken bense sukut-u hayalle ağladım ama beklemedim.
Ben sensizliği o gece senden öğrendim.
İyiyim yalan söylemiyorum.
Yo yo söylüyorum böyle arada ciğerimi söküp, o sofraya koyup senli hayallere servis ediyorum.
Hannibal Lecter gibiyim.
Özlüyorum hasret göğüs kafesimi aştı.
Boğazımda bir yumru, adın anılsın gönül telimde.
Sonrası mı bir kere daha kızıyorum be kendime neden mi?
Sen yürüdün bense öylece kalakaldım.

Şimdi daha ümitliyim Kimseden değil kendimden Aşkı değil ama sevmeyi anladım, kendimi anladım. Zaman, öğretici kaybım. En büyük çaresizliği her insanın. Selam sana yeni öğretici, kolay olması umulan vakit.




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir