Deneme & Hikaye, Edebiyat

Yastığım bir keş.

Yastığım bir keş.

Gece benden habersiz kalkıp balkonda içiyor ulan beni de uyandır da beraber vuralım itoğlit. Sabah olunca aldım karşıma konuştum. Bak bu böyle olmaz artık çeki düzen ver kendine, elalemin yastığı boyun ağrısına falan iyi geliyor senin düştüğün hallere bak. “Kahrolsun adamım beni anlamıyorsun yastık sensin kılıfı da sana girsin lümpen liboş swh swh” dedi ve çıktı gitti. Evet bunların hepsini bir çırpıda dedi. Yastığın evin huzuruna nifak tohumlarını umarsızca ekmiş olmasına en az benim kadar saksı da içerlemiş. Bu saksı da ayrı bir alem. Neymiş su vermeden önce kaynatıp sterilize edecekmişim. Sanki Eflak – Boğdan prensisin mnakiym. Saksısın lan sen. SAKSI!

Not: Erol Büyükburç sanki bir aşk çeşmesi…

Neyse yavaştan akşam oldu. Baktım aşağıdan garip garip sesler geliyor. Ulan dedim ev dün kiralandı bu saatte pompaya mı başladılar? Sessizce aşağı inip bir bakayım dedim. İnerken biraz Murat Kekilli mırıldandım. Bir baktım dış kapı açık yavaştan girdim içeri. Kapıyı nazikçe tıklatıp açtım bir baktım bizim yastık. Ne işin var lan burda gavad deyip suratıma bir kroşe geçirdi. Baya da terlemiş. Kroşenin etkisiyle artık orada istenmediğimi anladım. Yukarı çıkarken Cimilli İbo mırıldanmayı unutmadım. Bir saat sonra yastık geldi. Olm sen ne biçim bir adamsın, şu aynaya bak bir gariplik yok mu sence de sende diyor. Dedim ne alakası var bunlar bir takım spekülasyonlar. Yine psikolojik destek almamı istiyormuş. Mümkün değil gitmem.

Not: Seni çılgın. Hadi oradaaaağaağğğan. Seni sevdiğimi de nieerden çıkardın?




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir