Deneme & Hikaye, Genel

Postacı leylek

Postacı leylek

İçinizde kaç havai fişek patladı bugüne kadar?

 Duygularınıza hakim olamadığınız anları düşünün. İçinize sığmayan hislerinizin dolup taştığı, sizi nefessiz bırakan anlar. Göğüs kafesinizin bir yanardağ gibi yükseldiği, ciğerlerinizin patlayacakmış gibi dolduğu…

Kaçı sizin kalbinizi paramparça etti? Lütfen bir dakikanızı ayırın ve tüm samimiyetinizle kendiniz için düşünün…

Yaşadıklarınız kalbinize ağır geldi ve bir bıçak saplandı kalbinize.  Öyle bir bıçakki bir defada kalbiniz o duyguya dayanamadı ve infilak oldu…

Peki birini bana betimleyebilir misiniz? Ütopikte olur…

Ben birini betimleyeyim size:

İçimde patlayan havai fişeğin bittiği yerde bir leylek doğar. Leylek ilk yiyeceğini yer. Koşar. Büyür. Uçmayı öğrenir ve kanat çırpar maviliklerde. Bir gün süzülürken gökyüzünde bir bakar ki postacı olmuş. Ordan oraya uçup postacılık yapıverir olmuş. İşin ilginç yanı bu postacılık işinin ucu bize de dokunuyor. Çünkü leyleğin görevi bizleri ailelerimize götürmek…

Peki buraya kadar her şey tamam diyelim. 

Şimdi size sorum şu: Hangimizin doğumu daha romantik? Bizleri ailelerimize getiren postacı leyleğinki mi yoksa bizimki mi?

[zombify_post]




Bi yoruma ne dersin ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir